Dün Istanbul'da yağmur sert yağıyordu. Birnur Hn "gitmemiz lazım" dedi. "Hayrola, sağanak yağmur yağıyor, dolu da var" dedimse de ikna edemedim. "Komşunun oğlu evleniyor, altın alacağız" deyince akan sular durdu.
Bir ara yağmur kesildi. Arabaya bindik. Bir kaç dakika gittikten sonra yağmur tekrar başladı. Silecekler iş görmüyor. Belli ki iklim değişmiş. Doğa tüm gücüyle isyan ediyor. Yağmur ile birlikte, fındık büyüklüğünde dolu yağıyor.
Yağmur yağaş, Acıbademdeki AVM'nin otoparkına girdik. Park yeri epeyce geniş. Buna rağmen her yer dolu. Ülke zenginleşmiş diye içimden geçirdim. Dar diye park edilmemiş bir alan bulduk. Ne de olsa eski şoförüz. Zar-zor arabayı sığdırdım. Fakat, kapı yandaki arabaya değiyor. Zor açılıyor, kapıdan çıkamıyorum. Son zamanlarda kilo aldığımı fark ettim.
AVM'nin giriş katındaki altın ve döviz ticareti yapan dükkana girdik.Tezgahtar "yarım altın yok" demez mi. Niye yok sorusuna "yetişmiyor" diye cevap verdi.
Kendi kendime "ne biçim ekonomik kriz" diye söylendim. Zira yarım altın 840 lira olmuş. Asgari ücretin yarısı eder. Altıncı ile konuştuktan sonra anladım ki, vatandaş "eline geçen para ile" altın alıyor. Çoğunluk gram altını tercih ediyor. Türk lirasına güven kaybolmuş.
"Yağmur dinsin, Üsküdara gider orada buluruz" diye kararlaştırdık. Vakit geçirmek için AVM'ye girdik. İçeride dolaşıyoruz. Dükkanların tamamı boş. Alışveriş yapan kimse yok. Sadece yeme-içme yerlerinde insanlar oturuyor.
Dikkatimi çekti, pek çok dükkan kapanmış. Ekonomist gözüyle bakıldığı zaman "kriz sarrafa girmemiş" ama, AVM'ye girmiş. Dükkanlar kapanıyor. Açık olanlar fiyatları yükseltmiş. El yakıyor.
Dışarıda yağmur devam ediyor. Biz AVM'de dolaşıyoruz. Fakat, sol bacağım alarm veriyor. Dinlendir beni, yoksa seni yolda bırakırım diyor.
Önümüzde Star Bucs adındaki kafe var. Oraya girdik. Aceleyle oturacak yer arıyorum. Kafe dolu. Yer yok. İçimden "bu ne biçim kriz' deyiverdim.
Küçük boy iki bardak filtre kafe 12,5 lira olmuş. Kasiyere "fiyatları artırmışsın" diye söylendim. Kasiyer, omuzunu silkerek "benim suçum yok" demeye getirdi.
Lüks kafenin dolu olması tesadüf değildi. Zira ekonomik kriz zenginlere hiç uğramıyor
Şinasi Kara
Bu yazı ne anlama geliyor ?
1. Istanbulda iklim değişmiş. Yağmur-dolu sert yağıyor.
2. Geleneklere uyuluyor. Yazar düğün hediyesi arıyor.
3. Eline para geçen vatandaş altın alıyor. TL ye güvenmiyor.
4. AVM lerde işler yolunda değil. Dükkanlar kapanıyor.
5. Tüketim malları fiyatı yükselmiş, alışveriş yapan yok.
6. Lüks tüketim devam ediyor.
7. Zenginler krizden etkilenmiyor.
8. Yazar kilo almış sol bacağı alarm veriyor.