Kadının toplumdaki yeri, toplumun hangi gelişmişlik aşamasında olduğuna dair en önemli göstergedir. Zira, toplum sürekli değişir, değişen toplumda kadının yeri de değişiyor.
1. Tarım Üretim Aşaması ve Kadın;
Tarım toplumunda ekonomik büyüme, nüfus artışına bağlı olarak gerçekleşiyor. Kadının daha çok çocuk doğurması için, sosyolojik kurallar topluma egemen oluyor. Tarım toplumunda savaş genel kural olduğu için, erkek nüfusu azalıyor ve çok karılılık meşruiyet kazanıyor. Çok karılılık nüfus artışını hızlandırıyor.
Nüfus artışı çok olur ve işlenecek toprak kalmaz ise çok kocalılık ortaya çıkıyor. Yetersiz toprak yüzünden, Tibette ''çok kocalılık'' müessese olarak yaşıyor. Nüfus artışını önlemenin başka yolu kalmıyor.
Tarım üretim aşamasında, kadına erkek ile eşit statü tanıyan üç millet var olmuştur. Sümerliler, Türkler ve Etrüskler'den başka hiç bir millet kadına saygı duymamış. İkinci sınıf insan saymıştır.
-Antik Sümer ülkesinde kadına saygı duyulurdu. Bu günkü medeni hukukun temelleri, Sümer Medeniyetinde yazılmış kurallara dayanıyor. Sümer ülkesinde, çocuğu olmayan kadının, eşine evlenme izni verdiğine dair kayıtlar var. Sümer'de kadın mirastan eşit pay alıyor. Nafaka alıyor. Kadın kendine eş seçmede özgürlük tanınıyordu.
- Türkler yazılı tarihin başından beri var olan bir millettir. Kadına tarihin her aşamasında, saygı duymuştur. Arap kültürü yüzünden, kadına saygıda bir parça azalma olsa dahi, Türkler kadını baş üstünde tutar. ''Yuvayı dişi kuş yapar'' sözü boşa söylenmemiştir. Türkler, kadını evin direği sayıyor. Arap etkisi dahi bu saygıyı ortadan kaldıramadı. Çok eşlilik, varlıklı Türkler arasında kabul görmedi. Sıradan Türk halkı arasında, arap kültürü hiç yer bulamadı.
-Romayı kuran Etrüskler'in de kadına saygılı olduğunu tarih yazıyor. Bu saygı, Hristiyanlık, Romanın resmi devlet dini olmasına (325 yılına) kadar devam etmiştir. Son araştırmalar ile, Etrüsk Lisanının, Türkçeye yakın bir lisan olduğu saptandı. Türk kökenli oldukları iddia ediliyor. Etrüsklerdeki kadına saygı geleneğinin, Türklerden geçtiği düşünülüyor.
Batı medeniyetinin dayanağı olan Antik Yunan dünyasında kadının yeri yoktu. Araplar ise kadını insandan saymıyor.Arapların bu geleneği günümüze kadar gelmiştir.
2. Sanayi Toplumu ve Kadın;
Sanayi toplumunda kadın, erkek ile eşit statü kazanıyor. Nedeni ise ekonomiden kaynaklanıyor. Sanayi toplumunda, fabrikalar daha çok insanı istihdam ediyor. Kadın iş bulup, topraktan bağımsız şekilde çalışıyor. Çalışan kadın para kazanıyor. Para kazanmak, kadına özgürlük sağlıyor. Toplum, kadının kazandığı özgürlüğe meşruiyet tanıyor. İleri sanayi toplumlarında, kadın için pozitif ayrımcılık başlıyor.
Sebep yine ekonomiden kaynaklanıyor. Zira, sanayi üretim aşamasında, tarım toplumundaki nüfus artışına bağlı ekonomik büyüme sonlanıyor. Yerini sermaye birikimi alıyor. Sanayi toplumu, sermaye birikimi ile büyüyor.
3. Bilgi Toplumu;
İleri sanayi üretim aşamasında, ailenin yapısında değişiklikler olduğu saptandı. Boşanmalar arttı. Ortalama aile 1,5 olarak hesaplanıyor. Baba-çocuk ya da ana-çocuk gibi. Tek yaşayan insan sayısı giderek artıyor. Evler dahi tek yaşayan insana özgü tek odalı konutlara dönüşüyor.
Bilgi toplumunda kadın öne geçiyor. Ekonomik özgürlük kazanmış kadın, özgürlüğünden taviz vermiyor. Dahası, kimden çocuk yapacağına kendi karar veriyor. Sebebi ise gen teknolojisindeki ilerlemeden kaynaklanıyor. Akıllı kadın, haklı olarak, bozuk genli kişilerden çocuk kazanıp, kendine ve topluma yük olmasını istemiyor. Amerikada Yahudi kadınlar, gen taraması yaptırmadan evlenmiyor.
Bilgi toplumu, akıllı kadınların egemen olacağı bir yapı ile karşımıza çıkıyor.