Rus uçağının düşürülmesinden sonra Putin "arkamızdan vurulduk" dedi. Bu gün Sn Cumhurbaşkanımız "kimseyi sevindirmeyelim" diyor.
Kapalı kapılar arkasında neler oluyor bilemeyiz. Ancak bu iki söylem realiteyi yansıtıyor.
Son 25 yıl içerisinde Ruslar ile Türkler arasında sosyo- ekonomik bağlar inanılmaz ölçüde gelişti. 200 bin civarında Türk erkek ve Rus kadın evliliğinden söz ediliyor. Doğan çocukların sayısı yarım milyonu aşmış durumda. İki ülke adeta akraba olmuş. Böyle bir sonucu kimse beklemiyordu.
Ekonomik entegrasyon ise son derece hızlı gelişti. İki ülke arasında yeni bir ticaret doğdu. Son zamanlarda uluslararası ticaret iki ülke arasında hızla yön değiştiriyor. Türkiye ve Rusya uluslar arası platformda ticari ortak sayılıyor.Sermaye ve emek akımları tarihi zirve yapıyor. İki ülkenin iktisadi yapısı ekonomik entegrasyonu kolaylaştırıyor.
Sosyo-ekonomik yakınlaşma siyasete yansıyordu. İki ülke devlet başkanları birbirleriyle sıcak temaslarda bulunuyor. Toplumlar arası yakınlaşmayı, devletler arası yakınlaşma takip ediyordu. Belli ki Putin, Türkiye'ye çok güveniyordu. Bu nedenle uçak düşürülmesi olayını kabul edemiyor ve "arkamızdan vurulduk" diyor.
Bu söylemi Putin durup dururken söylemiyor. Zira insanı en fazla dost olarak kabul ettiği kimseden beklemediği davranış üzüyor.
Sis bulutu dağıldıktan sonra gerçek çıplak gözle görülüyor. Sn. Cumhurbaşkanımız "kimseyi sevindirmeyelim" diyor. Çünkü Rusya ile Türkiye arasındaki gerilim Batı' nın işine yarıyor. Batı Rusya'ya yapamadığını Türkiyeyi kullanarak yaptırmaya çalışıyor.
Rusya'nın Türkiye'ye yönelik yaptırımları iki ülke arasındaki sosyo-ekonomik gelişmeyi engelleyecek mahiyette değil. Buna rağmen ekonomik etkinliği var.
Ekonominin sınır tanımaz kanunu bir süre sonra egemen olacak ve alınan suni nitelikteki idari yaptırımları ortadan kaldıracaktır. Bu aşamada siyasilerin "Batı'yı sevindirecek eylemlerden sakınması" gerekiyor.