Tarihin en eski milleti olmak, sosyolojik deneyimleri beraberinde getiriyor. Atalarımız ''Kötü komşu mal sahibi yapar'' söylemini boşa söylemediler. Nitekim, kötü müttefik Türk Silah Sanayinin gelişmesine katkıda bulundu.

Natoya girmekle, tarihin en büyük hatasını yaptık. 4 Nato ülkesi senin ezeli düşmanın idi. 1919 yılında Paris Dörtlüsü diye tanımlanan Fransa, İtalya, İngiltere ve Amerika ''Anadolu Türkleri yok edilmeli, edilemez ise Orta Asyaya sürülmeli'' kararını almış, Yunanı üzerimize salmıştı.

Nasıl bir devlet aklıdır ki, aradan 30 yıl geçmeden , askerini ve ekonomisini düşmana teslim edebildi. Bizim kuşak, bu yanlış kararın sıkıntısı ile yaşadı.

Nato, hiç bir zaman, ekonomi ve silah sanayi açısından gelişmemize izin vermedi. Uçak fabrikaları kapatıldı. Mevcut uçaklar Kayseride toprağa gömüldü. Ne acıdır ki, generalin biri ''Amerika uçağı bize bedava verecek, uçak üretmemize gerek yok'' diyordu. Halbuki, Türkiye 1936 yılında, Danimarkaya uçak satmıştı. O uçak, halen Danimarkada sergileniyor.

ilk darbeyi 1965 yılında yedik. Müttefikimiz Amerika, ünlü Johnson mektubu ile bizi uyandırdı. Ama, içimizdeki Nato seviciler, uyananları uyutmanın yolunu buldular. Uyku yarım asır sürdü. Ama düşman, düşmanlığını yapıyor. Amerika, uçakları bize para ile dahi vermiyor. Parasını peşin aldığı F 35 leri teslim etmiyor.

Sahada teröristleri tespit etmek için İnsansız Hava Aracı (İHA) gerekiyordu. Amerika ihaları bize kiraladı. Bilgiyi ise geç veriyordu. Kira parası boşa gidiyordu. Türkiye İha üretti, yetinmedi ihalara silah koydu. Adına Siha dedi. Türk Sihaları harp meydanlarında mucizeler yaratıyor. İha ve Sihaları ülkemize kazandıran Selçuk Bayraktar teşekkürü hak ediyor.

Türkiye, uçak sanayinde hızla ilerliyor. Türk Uçak Sanayi, helikopter üretti. Savaş uçağının prototipini de üretmiş. 2023 yılında, Türk semalarını süsleyecek. Türkiye, uçak sanayinde mucizeler yaratıyor.

Kötü müttefik, silah sahibi yapıyor.