Kurtuluş savaşı sırasında Rusya'nın bize önemli ekonomik ve askeri yardımları olmuştur.
Rusya'nın amacı Emperyalist Batı'nın Anadoluda egemen olmasını önlemek idi. Rusya bu dönemde Komünist ihtilali yapmış ve Batı ile bağlarını koparmıştı. Rusya Güneyinde kuvvetli bir Ingiliz egemenliği olacağına, zayıf bir Türkiye olmasını tercih ediliyor ve kurtuluş savaşını destekliyordu.
Ikinci Dünya Savaşından sonra Rusya büyük hata yaptı. Stalin Boğazlar ve Kars üzerinde hak iddia etti. Rusya'nın yanlış politikası Türkiye'yi emperyalist Batı'nın yanına itti. 40 yıl süre ile Rusya ile olan ekonomik ve siyasi iliskiler buz dolabına kaldırıldı.
1990 dan itibaren buz dolabı açıldı. Ekonomik ilişkiler sürekli arttı. Her iki taraf ortaya çıkan yeni ticaretten ilave katma değer kazandılar. Siyasi ilişkiler ise son derece pozitif gelişiyordu. Türkiye Rusya'nın ticari ortağı oldu. Batı yıllarca sömürdüğü Türklere vize uyguluyor, Rusya ise vizesiz geçiş hakkı tanıyordu.
Batı Rusya ile Türkiye arasında gelişen ekonomik ve siyasi ilişkilerden son derece rahatsız oluyordu. Avrupa Birliği kapısında yarım asırdan beri bekleyen Türkiye yeni arayışlar içerisindeydi. Rusya'nın öncülüğündeki ŞANGAY BEŞLİSİNE katılma talebi Batı'da şok etkisi yarattı.
Rusya ile olan ticaret hacmimiz 25 milyar dolara çıkmıştı. Rusya'ya tüketim malları satıyoruz. Rusya'dan hammadde, doğal gaz ve buğday ithal ediyoruz. Bu ticaretten kazançlı çıkan Rusya. Rusya Türkiye'de banka satın alıyor, nükleer enerji yatırımları yapıyor. Iki ekonomi hızla birbirine entegre oluyor. Batı şaşkın.
Rusya ile olan ekonomik ve siyasi ilişkiler Suriye yüzünden gereksiz yere bozuluyor. Halbuki Rusya büyük devlet. Ufak olayları büyütüyor. Türkiye'yi ikinci kez kaybediyor.
Hammadde kaynakları bol Rus ekonomisinin Türkiye gibi dinamik müteşebbise sahip insan kaynağına ihtiyacı var.
Ekonomik ve siyasi ilişkilerin tekrar buz dolabına konulmasından en çok Rusya zarar eder. Zira bize sattığı mal miktarı 20 milyar dolar. Bizim ona satabildiğimiz ise 5 milyar dolar civarında. Bizim ihracatımız içerisinde Rusyanın payı yüzde dördü geçmiyor. Tolere edilebilir.
Ekonomik çıkar ilişkisinin etkisiyle ortaya çıkacak ortak akıl sorunları optimum noktada dengeleyerek çözmelidir. Aksi taktirde her iki ülke ekonomik bakımdan zarar etmeye devam edecektir.
Şinasi Kara