Emperyal anlayış, ırk mensubiyetini silme peşinde. Bu amaçla her türlü girişim destekleniyor. Türküm diyenleri ırkçılık ile suçlama siyaseti sınır tanımıyor. Din yoluyla ortak payda yaratma girişimleri de cabası.
Nitekim, ülkemizde, din adı altında Araplaşma faaliyetleri hiç durmadan devam ediyor. Bu yolda devşirmeler baş rolü oynuyor. Gelmekte olan çağa, Türk Çağı diyemiyorlar. Türkiye çağı diyorlar. En kolay, tarih cahili Türkler kullanılıyor. Baş örtü bahane, gerisinde, Türkleri Araplaştırma amacı yatıyor.
Araplaşmış Türkler, Türk olmayı ikinci sıraya koydular. Halbuki, Türk olmak kaderimiz dir. Din ise seçim dir. Seçimi farklı yapıyor olmak, Türk olduğumuzu unutturmaz. Unutanlara, yabancılar devamlı hatırlatıyor.
Türkiye, Suriye'nin Kuzeyinde ''Güvenli Bölge'' kurma peşinde. Askeri müdahale yapacak. Ses, Amerika ve Rusya’dan geldi. İki ezeli düşman, konu Türkiye olunca anlaşıverdiler. Her ikisi de Türklerin, Kuzey Suriye’de yapacağı kara harekatına karşı çıkıyor.
Fırat Nehrinin doğusunu, Amerika, hava savunma sistemi ile koruyor. Fırat Nehrinin Batısını, Rusya, hava savunma sistemi ile koruyor. Hava savunması aşılmadan, kara harekatına geçmek çok sayıda asker kaybına neden olabilir. Bunu bilen Rusya ve Amerika hava sahasını açmıyor.
Rusya ve Amerika Türkiye düşmanı teröristler ile birlikte hareket ediyor. PKK/PYD taşeron terörist örgüte dönüştü. Rusya ve Amerika, teröristtleri istediği gibi kullanıyor. Emekli General Erdoğan Karakuş'un dediği gibi ''Ne Amerika, ne de Rusya PKK'yı kaybetmek'' istemiyor.
Tarih bir kere daha, iki düşmanın Türk’e karşı ortak haraket ettiğini gösterdi. Türk'ün Türk’ten başka dostu yok. Tarihten gelen düşmanlık sonlanamadı. Sonlanacağa da benzemiyor.
Sen Türklüğünü unutsan da düşman unutmuyor. Sana, TÜRK OLDUĞUNU hatırlatıyor.