Cari açık veren bir ekonomide, negatif tasarruf vardır. Yani, ülke ürettiğinden daha çok tüketiyordur. Cari açık veren ekonomilerde, mutlaka tasarruf yapılması gerekiyor.
Tasarruf ile yatırım arasındaki ilişki de mühim. Ülke, tasarrufundan daha çok yatırım yapamaz. Yaptığı taktirde, enflasyon ortaya çıkar.
Büyümeyi hızlandırmak isteyen hükümetler, daha fazla yatırım yapılmasını destekler. Ancak bu destek, ekonomiye tüketim olarak yansır. Ekonomi büyür ve fakat açık da büyür.
Yapılacak iş bellidir;
-Yatırım, tasarruf eşitliğini sağlamak.
-Tüketimi kısmak. Yani tasarrufu artırmak.
Aslında, son zamanlardaki kur artışı, ekonominin tasarruf talebinden kaynaklanıyor. Ekonomideki tasaruf talebine uyulmaz ise, kurlar artar-fiyatlar artar-tüketim azalır. Ekonomi herkesi tasarrufa mecbur eder.
Her israf, tasarrufta azalışa neden oluyor. İsrafın en büyüğünü devlet yapıyor. Tasarrufa, devlet bütçesinden başlamak gerekiyor. Devlette tasarruf çok zordur. Çünkü, "devletin malı deniz" anlayışını yenemedik. Önce bu anlayışı yenmemiz gerekiyor.
Devlette tasarruf tedbirleri almak için "bürokrasinin nasıl çalıştığını" iyi bilmek şarttır.
-Yıl sonlaında, ödeneğini tüketemeyen harcama birimleri, tahsisat azalır kokusuyla gereksiz harcamalar yapar.
-En çok israf, nakil vasıtalarında görülür,
-Ikinci israf kaynağı dış işleri kadrolarında mevcuttur. Kadroları üçte bire indirme zamanı geldi.
-Hazine garantili, köprü-yol gibi yapılmış geçiş garantileri TL üzerinden sabitlenmelidir.
-Harcamalarda, kamusal fayda anlayışı yerine, ekonomik fayda anlayışına geçilmelidir. 
-Amortismanlar ve eksik kalanlar dışında, yeni kamu bina inşaatları tehir edilmelidir.
-Kamusal yatırımlarda amaç "yeni iş yeri yaratma" anlayışına göre yeniden tanzim edilmelidir.
-Belediye gelir ve gideri bir merkezden idare edilerek, yerel yönetim israfına son verilmelidir. (Bu konuya geçildi. Amaç terörizmin finansmanını önlemek. Aynı zamanda, tasarrufu da hesaba katmak gerekiyor)
Ekonomi cehaleti ile, harekete devam edilirse ne olur?
Önce bütçe açık verir. Açıklar, borç ile karşılanmaya başlanır. Devletin sermaye piyasasına girmesi, faizleri yükseltir. Özel sektöre daha az pay kalır. Tasarruf dar boğazı nedeniyle, yatırımlar yapılamaz. Büyüme düşer. Istihdam düşer, işsizlik artar.
Çare bellidir. Hükümetin "radikal tedbirler ile" devletteki israfı önlemesi gerekiyor.