Kronoloji itibariyle ikinci Tek Tanrılı Din Mısırda M.Ö. 1353-1336 yıllarında Frevun Akhenaton döneminde ortaya çıkıyor. Akhenaton çok tanrılı dinleri yasaklıyor ve tek tanrılı Aten dinini kuruyor. Bu dini kurmadaki en büyük etkenin çekik gözlü Asya'dan gelen bir kadın olduğu iddiası var.Bu kadının etkisiyle Tengirizm Mısır inanç sistemiyle akuple edilerek tek tanrılı Aten dini ortaya çıkıyor. Ancak bu din çok yaşamıyor. Rahipler Akhenaton'u zehirliyor ve çok tanrılı eski düzene geri dönülüyor.
Üçüncü aşama Musa ile ilgilidir. Musa M.Ö 1392-1272 yılları arasında yaşadığı ifade ediliyor. Dikkat edilir ise Musa tek tanrılı dini kuran Frevun Akhenaton'un çağdaşı. Döneme ait Mısır ve Yunan kayıtlarında Musa adına ve hikayesine rastlanmıyor. Yahudilerin Tek Tanrıya inanan bir rahibin ya da prensin başkanlığında Mısırı terk ettikleri ya da inançları nedeniyle sürgüne gönderildikleri tahmin ediliyor.
İsrail Oğullarının çok daha eski Sümer kayıtlarındaki tufan efsanesini kendilerine mal ettikleri görülüyor. Yahudilerde tarihi olaylari kendilerine mal etme gelenegi var.Mısır tek tanrılı inancını yaşatmak isteyen Mısırlı Rahiplerin isimlerini Yahudi isimleriyle değiştirmiş oldukları iddia ediliyor.
Musa'nın dini 10 emre dayanıyor. Bunlar. Öldürmeyeceksin. Çalmayacaksın. Yalan yere şahadet etmeyeceksin. Anana babana iyi davranacaksın.Zina yapmayacaksın. Komşunun malına, karısına, cariyesine tamah etmeyeceksin. 6 gün çalıiıp bir gün dinleneceksin. Put yapmayacaksın ve puta tapmayacaksın. Rabbından başka ilah tanımayacaksın. Rabbının (Yehova) ismini boşa anmayacaksın.
Musa'nın getirdiği emirlerin 6 adedi yeni değil. Mısır'da on binlerce yıldan beri uygulanıyordu.
Musa'nın dini akit diniydi. Musa tanrısı ile ahit yapmıştı. Bu ahide göre İsrail Oğulları on emre uyacak tanrıları Yehova onlara içinde bal ve süt akan bir memleket verecekti. On emir ve ahit, ahit sandığında saklanıyordu. Musevilik bu dünya ile ilgili bir din idi. AHİRET kavramı yoktu.
Musa'dan 900 yil sonra ,Yunanlı Flezof Platon ( M.Ö. 472-347) tarafından geliştirilen ruhun ölümsüzlüğünün başka bir dünyada mümkün olacağına ilişkin ideası din adamları için felsefi kurtuluş oldu. Yahudi din adamları insan ruhunu bu dünyada terbiye ederek ölümsüz ahirete hazırlamak üzere rol üstlendi.
Platon'dan 4 asir ve Musa'dan 1300 yil sonra Yahudi inanç sistemi İsa ile tüm insanlığa sunuldu. İsa kendini Peygamber olarak tanımlamadı. Kitap da getirmedi. İsa'nın havarileri üç farklı İncil yazarak dini Roma Dünyasında 200 yıl yaymaya çalıştılar. Ancak felsefi yetersizlik vardı. Bu yetersizlik Manizm ile tamamlandı.
Isa'dan 2 asir sonra Manizmin kurucusu Mani 216 yılında İran doğumlu Arşaklı bir aileden geliyor. Manizm Hristıyanlığı tamamlamakla kalmamış, ona rakip dahi olmuştur.
Hristıyanlık, Manizmin iyilik ile kötülüğün mücadelesindeki anlayışla İsa İyilik Tanrısına, Şeytan Kötülük meleğine dönüşerek felsefi düşüncesini tamamlamıştır. Hrıstiyanlık Manizmden o kadar etkilenmiştir ki Şeytanı ancak İsa dünyaya gelerek yenebiliyor. Deccalı yenen İsa yaşayanları ve inanmış ruhları alıp cennete gidiyor.
Roma dünyasında Hristıyanlık 325 yılında İznik Konsulü ile Devlet dinine dönüştü. Ancak Felsefi düşüncede ayrılık İskenderiye Papazı ARİUS ile başladı.
Arius İsa'nın Tanrı ya da tanrını oğlu olması fikrine karşıydı. Arius'a göre Yaratılmış kutsal olamazdı. İsa yaratılmış insandı. Tanrı olamazdı. Tanrı mutlak muktedir olduğuna göre oğula ihtiyacı yoktu. Arius tapınmaya ve tapınağa da karşıydı. Tanrı her yerdeydi. Tapınağa gerek yoktu. Arius dinde aracılara karşıydı. Aracılar dini ekonomik ve siyasi çıkar amacıyla kullanır diyordu.
325 yılında Arius İznik Konsülünde ikna edilemedi. tarikatı illegal sayıldı. Ariusun tarikatı Roma dünyası dışına Suudi Arabistan'a gitmek zorunda kaldı. 300 yıl sonra Arius'un ideası ve felsefesi Arabistan'da insanlığa tekrar sunuldu.
Isa'dan 600 yil, Musa'dan 1900 yil sonra Muhammed Bin Abdullah ( Hz. Muhammet 570-632) Tek Tanrılı Din olan İslamiyeti Allahın Kitabı Kur'an ile insanlığa tebliğ etti. Kur'an Adem, Nuh, İbrahim, Musa,İsa ve diğer Peygamberlerin getirdiği kitapların devamı niteliğinde. Eski yazıtların tahrif edildiğini söylüyor. Kur'an ile Tek tanrılı dinler mükemmel hale geliyor. Yahudiler ve Hristıyanlar EHLİ KİTAP olarak tanımlanıyor. Ayrıca Yahudi geleneği olan Peygamberlik anlayışı sonlandırıliyor.Kur'an Hz. Muhammedi son Peygamber olarak tanımlıyor.