Üzeyir, yazlık komşum. Hemşeri sayılırız. Samsun-Bafralı. İzmire, Harp Okulu imtihanı için gelmiş. Hava Harp Okulunu kazanmış. İzmirli olmuş. Denizi seviyor. Ege'de en güzel deniz, Altınova'da. O da benim gibi, yazları Altınovada geçiriyor.
Üzeyir askeri pilot. THY dan geçen yıl emekli oldu. Onu yazlık sitenin başkanı yaptık. Üzeyir çok çalışkan, sitenin işleri az geliyor. Yapacak iş arıyor. Benim ev eski. Yapacak iş o kadar çok ki. Üzeyir yardımcı oluyor.
Üzeyiri, Altınova esnafı tanıyor. Subay olduğu için gençler ona ''komutanım'' diye hitap ediyor. Altınova esnafı ilginç. Ayağına gitsen bir hafta sonraya randevu veriyor. Üzeyir çağırınca hazır olda geliyor.
Üzeyir, savaş uçağının her türlüsünü kullanmış. Askerler bilir. Amerikalıların bize uçak diye sattığı ''UçanTabut'' diye tanımlanan F 104 lerde pilotluk yapmış. Bir seferinde, Üzeyir F 104
le uçuyor, başının üzerindeki kanopi kopmuş. Yerden ''uçağı bırak atla'' talimatı gelmiş. Üzeyir ''milli servet, uçağı indireceğim'' diye diretmiş. Ve uçağı, zor koşullarda yere indirmiş.
Üzeyir deneyimli pilot. Geçtiğimiz yıl Los Angeles-İstanbul seferini yapıyordu. Yaş haddinden emekli oldu. Ama, Emekli olmayı kabul etmiyor. Sürekli uçmak istiyor.
Ancak, pilotluk yaş haddi ile sınırlandırılmış. Uluslararası toplum ''65 yaşından sonra yolcu uçağı uçuramazsın'' diyor. İnsan, sevdiği işten emekli olamıyor.