Savaş, insanlığın yüz karası bir gerçekliktir. Keşke olmasaydı. Ancak, belli koşullar oluştuğu zaman, savaştan kaçınılamıyor. 19 gündür devam eden Ukrayna-Rusya Savaşı, Türkiye için pozitf ve negatif sonuçlar getirdi.
Bu makale ile Türkiye açısından, gelişen pozitif olgular ele alınacaktır.
1. Dünya Türkiyenin farkına vardı. Uluslararası denge sisteminde, DENGENİN DENGELEYİCİSİ diye bir konum vardır. Terazi düşünün iki kefesi dengede, az bir kuvvet ile denge istenilen tarafa bozulur. Uluslararası literatürde, bu konumdaki devletlere, dengenin dengeleyicisi deniliyor. Türkiye, dünya denge sisteminde DENGENİN DENGELEYİCİSİ ülke konumunda bulunuyor. Şu anda dengeyi istediği taraf lehine bozabilir. Bu tarihi fırsatı çok iyi değerlendirecek diplomatlara ihtiyaç var. Ben biliyorum, yaparım olmaz. Terazinin bozulması halinde zararı bize de dokunabilir. Sistemi dengede tutmak için, tarafsız ve bağımsız politika uygulamak gerekiyor.
2. Savaş nedeniyle, Rusyaya uygulanan ekonomik yaptırımlar, sermaye güvenlik sorunu yarattı. İsviçre'nin ambargoya katılması ile Batının ''sermaye güvenlik sistemi'' çökmüş oldu. Sermaye güvenli merkez arıyor. Bunların başında Rus Sermayesi var. Türkiye, sermaye güvenlik merkezine dönüşme fırsatı yakaladı. Ataşehirde, inşaatı bitmekte olan Finans Merkezi sayesinde, bu işlevi üstlenebiliriz. Hukuki alt yapının düzenlenmesi gerekiyor.
3. İstanbul Merkantilizmi, tekrar hayata geçebilir. Batının Rusyaya uyguladığı amborgaya katılmadığımız için, Rusya ticareti İstanbul üzerinden gerçekleşecek. Nitekim, Batının büyük şirketleri Rusyadaki merkezlerini İstanbula taşıdıklarını ilan ettiler. Rus ticaretinin İstanbul üzerinden yapılması, ülkeye, ilave döviz kazandıracaktır. Sistemi kolaylaştırıcı, para ve maliye politikaları uygulamak gerekiyor.
4. Antalya, Diplomatik Merkeze dönüşüyor. Uluslararsı konferanslar, bundan böyle Antalya ağırlıklı olarak yapılacağa benziyor. Bu durum, Türkiyenin dünya siyasetinde, dengeleyici güç olmasından kaynaklanıyor. İkinci bir neden ise, Birleşmiş Milletlerin beş daimi üyesinin veto hakkından kaynaklanıyor. Birleşmiş Milletlerdeki anlaşmaların sonuç vermediğini gören Uluslararası Toplum, yeni bir konferans merkezi arıyordu. Antalya, bu arayışa cevap veriyor.
5. Türk silah sanayindeki gelişmeler dünyanın dikkatini çekti. TB2 SİHALARIN savaşta tayin edici silah olduğu denenerek öğrenildi. TB 2 ler yavaş uçuyor, radara yakalanmıyor, görünmüyor ve fakat uzaktan görüyor. Lazer güdümlü, yerli füzeler ile hedefi 12 den vuruyor. Daha da ilginici, Sihalar, Rus Hava koruma alanını kolaylıkla aşıyor. Bu sayede Azerbaycan, Ermenilere üstünlük kazandı. Rus Ordusunun Kieve yakın mesafede durdurulmasının gerçek nedeni TB 2 ler olduğu anlaşıldı. Ukrayna eski Cumhurbaşkanı '' İhalar, benim dönemimde satın alındı, keşke daha çok alsaydım'' diye açıkça beyanatta bulunuyor.
6. Türk havacılık sanayindeki gelişme, Natoyu şaşkına dönderdi. Nato Genel Sekreteri Türkiyeye geliyor. Yunanistan Cumhurbaşkanı, Türkiyeye geliyor. İsrail Cumhurbaşkanı Türkiyeye geliyor. Alman Şansölyesi Türkiyeye geliyor. Gücünüz yoksa sizi adam yerine koymazlar. Gücümüz havacılık sanayindeki kazanımlarımızdan geliyor. Nitekim daha dün, dünyanın en gelişmiş sihası olan AKINCI Türk ordusuna teslim edildi. Onu Muis adındaki, insansız savaş uçağı takip edecekmiş. Selçuk Bayraktar bu müjdeyi verdi. Türkiyenin F 16 lara ve F35 lere ihtiyacının kalmadığı anlaşıldı. Sihaları ülkemize kazandıran Bayraktar Ailesi teşekkürü hak ediyor.