1. Ekonomi acımasızdır.

Ekonomiye meşum ilim deriz. Acımasızca olguları dile getirir. Fakir bir aileye mensup bebeğin ihtiyacı olan sütü, zenginin köpeğine içirir. Üretmeyene vermez. Üretime katılmayanı sokağa terk eder. Sokakta aç kalmış, ölmüş umurunda değildir.

Ekonomide iki taraf var. Bir tarafta üretim yapılır. Diğer tarafta üretilen ürün tüketilir. Tüketilmeyen kısım tasarrufları oluşturur. Faiz yaoluyla tasarruflar yatırıma gider ve geride tüketilmeyen bir şey kalmaz. Bu işlemi bozmak mümkün değil. Siyasiler bozmak için ellerinden geleni yaparlar.

Tüketimi artırıcı sıyasi uygulamalar yapıldığı zaman denge enflasyon ile kurulur. Tersi deflasyon yaratabilir. Deflasyon felakettir. Zira deflasyon dönemlerinde üretim düşer. Bu nedenle ekonomistler, deflasyon yerine düşük oranlı bir enflasyonu tercih ediyor.

2. Ekonomi biliminde BELİRSİZLİK katsayısı yüksektir.

Her bilimdem belirsizlik vardır. Mutlak gerçekliğe ulaşılmıyor. Fen bilimlerinde belirsizlik daha düşük. Ama var. Bu nedenle mühendisler, yıkılmaz köprü, düşmez uçak, bozulmaz yol üretemiyor.

Fen bilimleri ile mukayese edildiği zaman, ekonomi biliminde belirsizlik kat sayısı daha yüksek. Bu nedenle, ekonomi söz konusu olduğu zaman herkes fikir üretiyor. Eğer fikir üreten ve uygulayan siyasi erk sahibi ise sorun daha da derinleşiyor.

Ekonomi biliminde epey yol aldık. Ekonometri sayesinde belirsizlik kat sayısını azaltmak mümkün hale geldi. İstatistik bilgilerin ekonomiye uyarlanması kesine yakın sonuçlar önceden tahmin etmemize olanak sağlıyor.

3. Ekonomik göstergelere dikkat etmek gerekir

İlk göstergemiz Gayri Safi Milli Hasıladır. Bir ulusun bir yıl içerisinde ürettiği mal ve hizmetlerin parasal değerleri toplamıdır. Bu toplam, o ulusun dünya ailesi içerisindeki yerini gösterir.

İkinci göstergemiz Fert Başına Milli Gelirdir. Safi milli hasıla, nüfus miktarına bölünerek bulunur. Fert başına hasıla 10 bin doların altına indiği zaman, fakir ülkeler sınıfında yer alınır. 10 bin dolar fert başına hasılayı kırmak mümkün olamıyor. Buna orta gelir tuzağı diyoruz. Türkiye bu tuzak etrafında çabalayıp duruyor.

Üçüncü göstergemiz enflasyon oranıdır. Yüzde 2 civarında enflayon kabul edilebilir. Tercih de edilir. Enflayon oranı yüzde beşi aşıyorsa, o ekonomide sorun vardır. Yüzde onu aşıyorsa, ekonomi yanlış yönetiliyordur.

Dördüncü göstergemiz cari açıktır. Ürettiğinden daha çok tüketen toplumlar cari açık veriyor. Cari açık ile bütçe açığı bir arada ise o ülkenin ekonomi yönetiminde sorun var demektir.

Ekonomistleer doğruları söylediği için sevilmez. İktidar ya da muhalefet olması sonucu değiştirmiyor.