Doğa ile mücadele halindeyiz. Bu mücadelenin en açık örneğini fındıkçılar yaşıyor.
Fındık kadar, böceklere maruz kalan başka bir bitki yoktur. Fındıkçının böcek ile mücadelesi, insanlığın doğa ile mücadelesine benziyor.
Fındığa en çok fındık kurdu zarar verir. Benim çocukluğumda (70 yıl öncesine kadar) fındık kurdu ilacı yoktu. Tüm aile sabah erkenden kalkardık. Bahçeye gider, fındık dallarının altına çarşaf serer ve dalları sallardık. Fındık kurtları çarşafa düşerdi. Toplayıp, imha ederdik. Ancak başarılı olunamıyordu. Yüzde 20 civarında ürün zarar görüyordu.
DDT den fındık kurdu ilacı ürettiler. Toz kalsit içeriine ddt konularak üretilen bu ilaç sayesinde fındık kurdunun etkisi azaldı. Ama yok olmadı.
DDT kullanımı, diğer bakterileri etkiledi. İnsana da zarar verdiğinin anlaşılması üzerine, daha az zararlı ilaçlar çıktı. Fındık kurdunun verdiği zarar büyük ölçüde önlenmiş oldu. Ancak sonlanamadı. İlaç verilmediği yer ve zamanlarda fındık kurdu, ürüne zarar vermeye devam ediyor.
Fındık bahçelerinde tiken ve sırgan gibi bitkiler çoktur. Azotlu gübre, fasülye hariç tüm bitkileri azdırıyor. Bunu önlemek için sırgan ilacı icat ettiler. Sırgan ilacı kullanıldığı zaman,böcekler zehirleniyor. Zehirli böcekleri yiyen kuşlar ölüyor. Kuşlardaki azalma başka böceklerin hızla yayılmasına neden oldu. Bunların başında DAL KURDU tabir edilen zararlı geliyor.
Dal kurdu, yazın fındık dalının içine giriyor. Kışı dal içinde geçiriyor. Bahar geldimi, bir dal kurdu ondan fazla kurtçuk ile daldan çıkıyor. Dal kurduna maruz kalan fındık ağaçları, göz yaşı gibi su çıkarıyor. İmdat diyor. Ancak, insanın eli kolu bağlı. Dalın içinde kaldığı için, dal kurduna ilaç tesir etmiyor. Dal kuruyor. Bahçeler kuruyor. Mücadele için tek yol var. İçinde dal kurdu olan fındık dalını kesmek ve hemen yakmak. Yakılmaz ise, dal kurdu bahar aylarında dalın içinden çıkıyor.
Bu yıl KOKARCA adındaki zararlı böcek baş belası oldu. Dal kurdunu unutturdu. Fındıklara zarar veriyor. Etkilenen fındık çürüyor. Kokarca ile mücadele için üreticinin birlikte hareket etmesi lazım. Zira, kokarcanın ilaç verilmeyen yerlere giderek saklandığı gözlemlendi. İlacın etkisi çabuk geçiyor. Kokarca, saklandığı yerden çıkıyor ve zarar vermeye devam ediyor.
Fındıkçı şu gerçeği fark etti. Biz aslında doğa ile mücadele ediyoruz. İlaç verdik, kuşları yok ettik. Zararlı böcekler türedi. Onları etkisiz hale getirmeye çalışıyoruz. Bir başka zararlı ortaya çıkıyor.
Eğer biz başarılı olursak,doğa kaybedecek. Doğanın kaybetmesi demek, hepimizin kaybetmesi anlamına geliyor.
Bu ikilem nasıl çözülebilir? Yorumlarınız bekleniyor.
Şinasi Kara