Hazine ve Maliye Bakanı Sn. Berat Albayrak "Piyasa dostu, güçlü bir ekonomi politikası" izleyeceklerini beyan ediyor. "Uygulanacak ekonomi politikanın, Eylül ayına kadar açıklığa kavuşacağın" söylüyor.
Belli ki, uzmanlar önemli bir ekonomi politika hazırlığı içerisindeler. "Öncelikler ve tercihler neler olabilir" sorusu merak ediliyor.
Sn. Bakan önceliğin "bütçe disiplinine verileceğini" açıkladı. Merkez Bankasının "piyasa koşullarına göre hareket edeceğini" söyledi. Açıklamalar umut verici.
Türkiye'nin yaşanmakta olan sorununun "para ikamesi olduğu" biliniyor. Para ikamesi sorunu çözülmeden, hiçbir ekonomi politikanın tutarlı olması mümkün görülmüyor. Para ikamesinden kurtulmak için, Türk Lirasının değerli para haline dönüştürülmesi gerekiyor.
Türk Lirasının "değerli para olması ise" mevduata, beklenen enflasyonun üzerinde faiz vermekten geçiyor. Düşük faizi tercih eden siyasilerin "bu sendromu nasıl aşacakları" merak ediliyor.
Türkiye, sermaye büyümesi ile ekonomik büyümesini gerçekleştiriyor. Sermaye ise, tasarrufların artan fonksiyonudur. Yani, tasarruf artışı sayesinde, sermaye artıyor. İsraf arttıkça, ülkenin tasarrufu azalıyor. En büyük israfı devlet yapıyor.
Sn. Bakan Berat Albayrak'ın üzerinde durduğu “bütçe disiplini prensibini” uygulamak, tasarrufların artmasına yeterli gelmez. Devletin "israfı önleyici yönde" bütçe uygulamalarına bir an önce geçmesi gerekiyor.
Sn. Bakan "enflasyonun düşürüleceğini" açıkladı. Ancak, nasıl sorusuna cevap yok. Zira Türkiye'deki enflasyon "kur artışından" geliyor. Kurları düşürmeden, ithal malları fiyat geçirgenliği yoluyla meydana gelen fiyat artışlarını düşürmek mümkün olamıyor.
Kurların düşmesi için, uluslararası geçerli LİBOR faizinin üzerinde reel faiz uygulamak şart. Reel faiz, piyasa faizinden enflasyon oranı düşülerek bulunuyor.
Beklenen enflasyon oranı yüzde 13 civarında. LIBOR yüzde, 2,5 civarında seyrediyor. Bir de ülke riskini içeren CDS’ler var. Türkiye'nin CDS’leri 3 civarında seyrediyor. Bunlar toplandığı zaman, en düşük uygulanması gereken politika faizi yüzde 18,5’ları geçiyor.
Düşük faiz reklamı yapan Hükümet adamları, bu sendromu nasıl aşacaklar. Merak ediliyor.