"Merkez Bankaları özerk olsun" ifadesi kulağa hoş geliyor. Ancak mesele "göründüğü" gibi değil.
Rahmetli Necmettin Erbakan Hoca'nın ifadesiyle "dış mihraklar" yani dolar basan bankerlerin hedefi Merkez Bankalarıdır. Bir ülkenin Mekez Bankası ele geçtiği zaman, o ülkenin ekonomik egemenliğinden söz edilemez.
Dünya Merkez Bankalarının yüzde doksanında, bankerler ya tamamına sahiptir, ya da ortaktırlar.
ABD Merkez Bankası olarak görev yapan FED 8 aileye aittir. FED'de Amerikan devletinin hissesi dahi yoktur. FED Amerikan ekonomisini tek başına yönetir. Dış politikayı tayin eder.
Amerika Irak ve Afganistan'ı işgal etti. Libya'yı perişan etti. Irak ve Libya'dan çekildi. Fakat ülkelerin Merkez Bankalarını, bankerlerine teslim etti. En acısı Libya'da gerçekleşti. Libya halkı, Merkez Bankasının ne demek olduğunu öğreniyor. Kaddafiyi mumla arıyor.
Bankerler o kadar aç gözlüdür ki, Barzani'nin petrolden istifade etmesine dahi müsade etmediler. Elinden aldılar.
Amerika Suriye'de neden bekliyor sanıyorsunuz? Bekliyor çünkü, bankerlerin gözü, yeniden yapılanacak Suriye Merkez Bankasında.
TC Merkez Bankasını, 1930 yılında bankerler kurdu. Hazinenin hissesi yüzde 15 idi. Kurulurken bir de madde koydular. Hazine hissesi asla artmayacaktı. Rahmetli Demirel büyük bir vatan sever idi. İktidarı pahasına, Hazine hissesini yüzde 51'e çıkardı.
Merkez Bankası Hazineye geçince, bir daha geri alamadılar. Türk siyasetindeki olumsuzlukların gerisinde Merkez Bankasına sahip olma gayretleri vardır. Başaramadılar. TC Merkez Bankasında, Bankerlerin hissesi yüzde 15'e düştü.
Merkez Bankasını ele geçiremeyeceklerini anladıkları zaman, yeni bir formül geliştirdiler. Adına "Özerk Merkez Bankası" deniliyor. 2001 krizinde, adamları Kemal Dervisı gönderdiler ve Merkez Bankasına özerklik kazandırdılar.
Bankerlerin anlayamadıkları bir konu var. Türk Devletinin tarihi çok eski. Ülke menfaati söz konusu olduğu zaman "statiko" tanımıyor.