Merkez Bankası kasalarında 127 milyar dolar civarında rezerv para var.
Dünya rezerv para olarak en çok doları kullanıyor. Euro, İngiliz Sterlini, Japon yeni de rezerv para olarak kullanılıyor. Bir de Özel Çekme Hakları (SDR) olarak ifade edilen rezerv para var. SDR'ler sadece devletler arsında geçerli bir para. Özel kesimi ilgilendirmiyor.
Siyasiler "rezervlerimiz arttı" diyerek övünüyor. Halbuki rezervler ekonomiye yük getiriyor. Maliyetini ülke bir bütün olarak ödüyor.
Ülke dış aleme borçlu ise parayı rezerv olarak tuttuğu taktirde borçlarını azaltamaz. Bu durumda kasada para var, fakat borç kapatılamıyor ve faiz ödemeye devam ediliyor. Tutulan rezerv maliyeti ödenmekte olan faizlerin toplamı olarak hesaplanıyor.
Bir misal ile açıklayalım:
Türk Devleti'nin dış aleme 115 milyar dolar borcu var. Bu borcuna karşılık yılda 8 milyar dolar civarında faiz ödüyor. Merkez Bankasında 127 milyar dolar döviz rezervi tutuluyor. Devlet elinde rezerv tutma yerine borcunu ödeyebilir. Yılda 8 milyar dolar faiz ödemekten kurtulur.
Dünya ve ekonomik koşullar buna el vermiyor. Optimum koşulları hesap ederek rezervleri minimuma indirmek mümkündür.
Hiç kimse rezervimiz arttı diye boş yere söylem üretmesin. Zira rezervler arttıkça sırtımızdaki yük de artıyor.