İlginç bir milletiz vesselam. Belli bir kesim "ülke batıyor" söylemini dilinden bırakmıyor. Bunu söylerken adeta "ülke batsın" anlamında keyf alıyor.
Arkadaşımın biri özelimden, Cemil Çiçek'e ait yazı göndermiş. Yazıya göre "ülke battığı için dolar artıyor" deniliyor. Bu yazı ekonomist olarak beni çok etkiledi. Bazı gerçekleri, takipçilerim ile paylaşma ihtiyacını duydum.
Yapılan yanlışlıklara rağmen "ekonomi dinamizmini" koruyor. Son istatistiklere bir göz atalım.
-2017 yılında Türk Ekonomisi yüzde 7,4 oranında büyüdü. Demek ki Türkiye bir önceki yıla göre daha çok mal ve hizmet üretti. Zira ekonomik büyüme, dönemler arasındaki milli gelir artışı ile ölçülüyor. Milli gelir, üretilen mal ve hizmetlerin parasal değerinden oluşuyor. Baz etkisiyle, 2018 yılında büyüme devam edecektir.
-İhracat artışı devam ediyor. 2017 yılında, bir önceki yıla göre ihracat yüzde 10, 2 oranında arttı. 2018 yılı ilk çeyreğinde yüzde 8,9 arttı. Bir ülkenin ihracatı "üretim yapılmadan ve üretilen malda, tüketim fazlası sağlanmadan" artmaz.
-En çok tartışılan Cari Açık, bu yıl ilk çeyrekte 7,7 milyardan 4,8 milyara düştü. Yani 3 milyar dolar tutarında dönemsel düşme var. Düşmenin gerçek nedeni ihracatın, ithalattan daha çok artmasından kaynaklanıyor.
Böyle bir ekonomik tablo, reel kesimin üretime devam ettiğini gösteriyor. Diğer bir deyimle, Reel Kesimde işler yolunda.
Sıkıntı, inşaat sektöründe var. İki milyondan fazla konut stoku ile 2018 yılına girildi. Konutlar satılamıyor. İnşaat sektörü 200 den fazla üretime iş veriyor. Konut üreten işletmeler güç günler yaşıyor. Sektöre mal satanlar, durgunluktan nasibini alıyor.
Finans kesimi de "söylendiği gibi sorunlu" değil. Hükümetin "yanlış ekonomi politikalarının" sonuçlarını yaşıyoruz. Önemli yanlışlıklara rağmen, yine de reel kesim iyi dayanıyor.
Bir de borç meselesi, tutturuldu gidiyor. Halbuki, borçların karşılığı var. Kamu Borcu 2002 yılındaki seviye olan, 129 milyar dolarda kaldı. Garanti kapsamındaki borçlar ilave edildiği zaman, bu rakam halen 136 milyar dolar.
Kamu borcuna karşılık, Merkez Bankasında 110 milyar dolar "rezerv" var. Kamu borcunun ödenmesinde sorun yok.
Özel Sektörün borcu artıyor. Serbest piyasa ekonomisinde insanlara ve işletmelere "neden borçlanıyorsun" sorusu sorulamaz. Sorulursa sistemin adı Serbest Piyasa ekonomisi olmaz. Özel sektör borcunun çaresine bakar. Ödeyemez ise iflas eder. Kamu borcunda iflas yoktur. Kamu borcu vergi mükellefine yansır.
Özel sektör borcunu ödemek için, kendini garantiye alıyor. Bankalarda işletmelerin 108 milyar dolar Döviz Tevdiat Hesabı var. İşletmelerin dış borcunun 225 milyar dolar olduğu açıklandı. İşletmelerin borcunun yarısı kadar hazır para bankalarda bekliyor.
Bankaların 110 milyar dolar "yurt dışına" borcu var. Vatandaşların bankalardaki Döviz Tevdiat Hesabında bu borçtan daha çok doları mevcut.
Böyle bir ekonomi batmaz. Sorunlar; ehliyetsiz, kariyer ve liyakat yoksunu ekonomi yönetiminden kaynaklanıyor.