Son günlerde, ihracatçılar zor günler yaşıyor. Uluslararası karşılaştırmalı maliyetlerde, rekabet edemez duruma düştüler. Zararına mal ihraç eden dahi var. Nedeni, dolar kurunun düşük tutulmasından kaynaklanıyor.
Son bir yıldan beri, kurlardaki artış enflasyonun gerisinde kaldı. Enflasyon, maliyetlere giriyor. Maliyetler yükseliyor. Maliyetlerdeki yükselmeyi, kur artışı karşılamıyor. Mal üretip ihraç edenlerin, önce karları azaldı. Son günlerde, zarar eden işletmeler de var. Bu zarar, onların basiretsizliğinden dolayı değil. Hükümetin, kur politikasından kaynaklanıyor.
Diğer önemli bir sorun, ithalat açısından başladı. Kurlar düşük kaldığı zaman, ithal malları ucuzluyor. Aynı malı üretip, iç piyasaya satan işletmeler ithal malları ile rekabet edemiyor. Her taraf, ithal malı ile doldu. İthalatçılar, piyasaya egemen hale geldiler. Yerli üretimdeki düşme, çok geçmeden istihdama yansıyabilir. Zira, düşük kur, marjinal üreticiyi kendi iç piyasasından kovuyor.
Ekonomi hiç af etmez. Önce göstergeler ortaya çıkar. Nitekim, ithalattaki artış yüzünden Türkiye, tarihin en büyük dış ticaret açığını veriyor. İhracattaki artış oranı düşmeye başladı. Böyle devam eder ise, çok geçmeden sıfırlanacak. Daha da kötüsü, ihracatçı dış piyasadaki pazarını kaybedecek. Pazar kaybı, kolay telafi edilemez. Bir an önce kurları,gerçek seviyesine çıkarmak gerekiyor.
Ancak, kur artışının getireceği diğer bir sorun var. Kur korumalı mevduat hesaplarının maliyeti artıyor. Devlet, mevduata verilen faiz ile kur artışı arasındaki farkı karşıladığı için, kur arttıkça Hazinenin yükü artıyor.
Kur artışı ile Hazineye gelecek olan yükün artmasını, gümrük vergileri telafi edebilir. Kıymet esasına göre düzenlenen gümrük vergilerinin, kur arttığı zaman matrahı da artıyor. Ufak düzenlemeler ile, sistem bozulmadan devam edebilir.
Hükümetin kurları yükseltmesi gerekiyor.