İtalyan diplomat, düşünür ve yazar Nicolo Machiavelli'nin (1469-1527) Prens adlı kitabında yazdıkları, 500 yıldır geçerliliğini sürdürüyor.
Machiavelli ''Nefret edilen Prens iktidarını sürdüremez'' diyordu.
Bu koşul Ordu siyasetinde gerçekleşti. Fındık Müstahsili, siyasi iktidardan nefret ediyor. Nefretin sebebi, siyasi iktidarın fındığa sahip çıkmamasından kaynaklanıyor.
Serbest piyasa adı altında, fındık ''tekelci alıcının insafına'' bırakıldı. Tekelci alıcılar fiyatı, müstahsilin ''ortalama maliyetine'' kadar indirdiler. Büyük çoğunluk ürünü 9-10 liradan satmak zorunda kaldı. Zarar eden Müstahsil şikayete başladı.
Fındık sezonu bittikten iki ay sonra, seçim nedeniye, devlet ''kilosuna 15 lira vererek'' fındığı satın alacağını ilan etti. Müstahsil şaşkına döndü. Zira, daha önceden 9 liradan fındık satanlar, kiloda 6 lira kaybettiler.
Şimdi fındık 18 liradan satılıyor. Devlete fındık satanlar kiloda 3 lira, tacire fındık satanlar 9 lira zarar etti. Bu zararın sorumlusunun, siyasi iktidar olduğunu herkes biliyor. Zarar eden sadece, müstahsil değil. İhracat taahhüdünde bulunan esnaf da zor günler yaşıyor.
Ortaya çıkan zarar milyar lirayı geçiyor. Gelir bölüşümü açısından 64. sırada olan Ordulunun kuruşa ihtiyacı var. Verilen zararın hesabını çok iyi yapıyor. Zarar, hayat pahalılığı ile birleşince, Ordulu'nun NEFRETİ katlanıyor.
Siysiler bu nefreti, müstahsilin gözünden okuyor. Parti başkanları, milletvekilleri, Ankara'daki yetkililer Ordu'ya sefer üzerine sefer düzenliyor. Fakat, nafile. Zira, müstahsilin zararı çok büyük. Milletin nafakası ile oynadılar. Bu oyun, oyların kaderini tayin ediyor.
Dünya fındık talebi bellidir. Bu talep, fındık fiyatından bağımsız olarak devam ediyor. Fiyat artışı önemsiz. Zira, fındığı ham madde olarak işleyen AB'deki çikolata sanayinin, imalatta kullanım maliyeti yüzde beşi geçmiyor.
Avrupa'nın damak zevki, fındık fiyatından bağımsız olduğu için, talep elastikiyeti de değişmiyor. Yani fındık kaç para olursa olsun, AB sanayicileri ödemeye hazır bekliyor. 2014 yılında fındık fiyatı 9 doları bulmuştu. İstese Türkiye fındığın kilosunu 9 dolardan satabilir.
Yılların deneyimi ile sabit bu durum bilindiği halde, fındık tekelci alıcının insafına bırakmanın sonuçları yaşanıyor. Yaşanan ekonomik kayıplar, siyaset sahnesine NEFRET olarak yansıdı.
Nefretin, seçim sonuçlarını tayin edeceğine, kesin gözü ile bakılıyor.
Şinasi Kara