Siyasetin en önemli sermayesi insanlara ümit vermekten kaynaklanır. Ümitlerim sönüyor.
Sönüyor, çünkü, Türk ekonomisi son 6 yılda, 5 sıra geri geldi. 2016 yılında, dünyanın 16. büyük ekonomisi olan Türkiye, 21. sıraya düştü. Dünya bankası uzmanları bu yıl 23. sıraya düşeceğine ilişkin beyanlarda bulunuyor. Bizden geride olan İran, bizim önümüze geçmiş. Yıllardan beri, İrana ekonomik ambargo uygulanıyordu. Ambargoya rağmen, İran ekonomisinin Türkiyeden daha iyi idare edildiği görülüyor.
Neden bu hale geldik sorusuna cevap çok basit. Siyasi iktidarın, ekonomi bilimi ile bağdaşmayan para ve maliye politikaları ülkeyi bu duruma getirdi. Yıllardan beri yazıyorum, yazdıklarıma bir parça uyulsaydı, ülke bu duruma düşmezdi. İçim kan ağlıyor.
Kötü gidişe rağmen, muhalefete de halkımız itibar etmiyor. 6 muhalefet partisi bir araya geldi. Çözüm üretecek ekonomi programları yok. Bırakın ekonomi programını, ekonomik sorunun nedenini dahi anlayan ve anlatabilen siyasi parti ortada görünmüyor. Hukukun masuniyet karinesini çiğnemekten başka, ortak siyasetleri de yok.
Ekonomi konusunda uzmanları, Deva Partisi Başkanı Babacan. O dahi, Merkez Bankası Bilançosu ile emanetteki rezervler arasındaki farkı bilmiyor. Emanet hesaplarındaki rezervleri, Merkez Bankasının mülkiyetinde zan ediyor. Fiilen mevcut rezervleri yok hükmünde sayıyor. Ulusal bankaların kayden yarattığı Swap sorununu anlamamış. Bankaların kaydi para yarattıklarının farkında dahi değil. Ne yapılacak sorusuna cevap üretemiyor.
Acil tedbirler alınmadığı taktirde, enflasyon, hiper enflasyona dönüşecek. Vatandaş da benim gibi ümidini kaybetmiş. Ne olacak bu memleketin hali diyor.